Meme Koruyucu Cerrahi Uygulamaları

Meme kanseri bayanlarda en çok görülen kanser türlerinden bir tanesidir. Her sekiz kadından bir tanesini dünya üzerinde meme kanserine yakalanmaktadır. Meme dışarıda bir uzuv olması nedeni ile tanı konulması ve tedavi edilmesi oldukça kolay olmaktadır. Meme kanserinde cerrahi tedavi seçenekleri açısından eskiden çok fazla radikal cerrahi yöntemler uygulanmaktaymış. Bu yöntemler memenin tamamının alınması ve ileride oluşabilecek sağlık sorunlarına karşı önlem niteliğinden kaynaklı olmasındandır. Günümüzde ise, teknolojinin gelişmiş olması ile birlikte daha minimal alanlara müdahale şeklinde nokta atışı olarak yer tespiti ve sadece sorunlu bölgenin tedavi altına alınmasına yönelik yaklaşımlar izlenmektedir.meme koruyucu, meme koruyucu cerrahi işlemler, meme koruma işlemiGünümüzde en çok kullanılan yöntem meme koruyucu cerrahi yöntemi kullanılmasıdır. Bu yöntemde tümör cerrahi sınıra negatif olacak şekilde tespit edilip çıkarılmaktadır. Böylece sadece tümörlü kısım alınarak adından da anlaşılacağı üzere hastanın memesi korunmaktadır. Erken evre meme kanseri hastaları ve tümör tek yerde olan hastalarımızda meme koruyucu cerrahi uygulanmaktadır. Bu uygulama için kanserin ilerlememiş olması gerekmektedir. bu yöntem sonucunda radyoterapi endikasyonu doğduğu için, radyoterapi merkezlerine ulaşım sıkıntısı yaşayan hastaların da bu yöntemden uzak durması gerekmektedir. çünkü meme koruyucu cerrahi yöntemi ile düzenli bir radyoterapi uygulaması birbirini tamamlar nitelikte olan iki önemli aşamadır. Bu yöntem erken evre tanısı konulmuş hastalar için bir şans niteliği taşımaktadır. Bu nedenle erken tanı hayat kurtarmakta olduğu için bayanların her zaman düzenli periyodlar ile meme durumlarına bakmaları ve kendilerini de muayene etmeleri gerekmektedir.

Meme koruyucu cerrahinin kesinlikle uygulanmaması gereken hastalar; kollajen damar hastalığı olan kişiler, memenin tamamına tümörün yayıldığı kişiler, tek odak noktasından fazla tümörü olan hastalar, radyoterapi yapamayacak durumda olan hastalardır. Bu uygulamanın yapılması için meme volümüne tümörün boyutu uygun mesafede olmalıdır. Tümör kolayca alınabilecek derecede küçük olmalıdır.

Bütün bu uygulamaların yapılması için hastanın da tedaviyi reddetmemesi gerekmektedir. hasta memesinin tamamen alınmamasına istekli olmalıdır. Bu nedenle de meme koruyucu cerrahiyi kabul etmelidir. Hasta tedavi istediğinde eğer erken tanı evresindeyse hekim ilk olarak meme koruyucu cerrahiyi düşünecektir. Kanserin bir bölgede olması hem hekimin işini kolaylaştırmaktadır hem de hastanın pozitif olmasını sağlamaktadır. Bu hastalıklarda moralin önemli olduğu düşünülürse her aşamada hasta bilinçli olarak tedavinin bir parçası olduğunda sağ kalım oranı daha yüksektir. Tümör alınma aşamasında koltuk altında oluşan metastazlar cerrahi müdahalenin yapılmasını engellememektedir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir