Her türlü ürünün, zanaatkar ve esnaflarca üretimi konu. şunda, sanayi ürünlerinin, tarım makine ve gereçlerinin piyasaya sunulmasında oynadıkları rol konusunda, uzun ömürlü tüketim mallarının veya lüks malların biçimlendirilmesindeki etkileri konusunda, renklere yönelik olarak dizilen övgüler, son on yıllarda sıkça ve yüksek sesle dile getirilmiştir. Endüstriyel üreticiler, renklerin hedefe yönelik kullanımının yüksek değerini anlamak için, oldukça çok zamana ihtiyaç duymuşlardır. Seri üretim uzun bir süre boyunca, silik tonlardan kopamamıştır.Tüketici kesiminin önemli çevreleri bu tonları, düşük kalite kavramıyla bağdaştırmıştır. Üretimde renklerin kullanımıyla ilgi deneyimler, ne kadar büyük ilerlemeler sağlamış olsalar da, renk seçiminde hâlâ çok yaygın hatalar yapılmaktadır. Bunlar hem geleneksel ön yargılara bağlıdır, hem de karar veren kişilerin “piyasaya yabancı” olmalarından kaynaklanmaktadır. Renkler kullanılmadan önce, nitelikli nicesel özellikli bir pazar araştırmasının sonuçlarına dayanan, eleştirisel bir oto kontrol yapılmalıdır. Bu oto kontrolün hedefi, çoğunlukla söz konusu olan, otokratik ve ben merkezcil tavrın terk edilmesi ve tüketicilerin gerçekten hoşuna giden, yani piyasaya uygun olan şeylerin aranması olmalıdır. Bu temel üzerinde, estetik açıdan oldukça etkileyici, kültürel ve sosyal bakımdan değerli ve ayrıca kolay satılabilir ürünleri piyasaya sürme bağlamında, kullanıma müsait bol hareket sahasının bulunması yine de mümkündür. Gitgide şiddetlenen rekabete direnmek isteniliyorsa, ürün testinin çeşitli yöntem ve tekniklerini içeren temel pazarlama fikri, burada da galip gelmelidir.
Düzeyleri artan izleyicilerin, ürünleri, üretim yetkililerinin gördüğünden daha farklı renklerde görmek istedikleri konusunda, bu yetkilileri ikna etmek, uygulamada bugün de zordur. Meslek olarak renk estetiği ile alakalı olanlar dahi, girişimci veya üretim yetkilileri gibi, öznel bir bakış açısından bakarlar. Hatta kendilerinin, başka ölümlülerde olmayan, üstün bir anlayışa sahip olduklarını iddia ederler. Bu kibir tehlikesizdir, ta ki, birisi ortaya çıkıp, kendi zevkinin, kitlenin zevki olduğunu ya da kitleye kendi güzellik anlayışım aşılamak istediğini açıklayana kadar. Estetik kuralların fazla vurgulanması, kitlenin büyük bölümü tarafından henüz beğenilmeyen ve bu nedenle satılmayan taslaklarla neticelenir.