Selülit Nedir

Selülit veya selüloid, bir hastalık olmamakla beraber hormonal ve dolaşım bozukluğunun oluşturduğu bir dengesizlikten meydana gelir.Genellikle kadınlarda vücutlarının değişik yerlerinde ortaya çıkan ve görünümü bozan bir estetik sorundur. Her 5 kadının 4 ünde gözükmektedir.

Kaynakların çoğunda portakal kabuğu görünümünden bahsediler. Östrojen hormonu ciltte fazla su tutulmasına sebep olarak kadınlarda selüliti meydana getirirken erkeklerde selülit gözükmez.

Selülit kadınlarda yaşanmakta olan normal bir sürec olarak tanımlanabilir. Yıllar boyunca doktorlar selülit tedavisi ile ilgilenmislerdir. Selülit damarlardan sıvı sızması ile başlayarak ödem oluşturur ve sonra yağ doku hücrelerinde sıvı birikir böylece bu kısımdaki dolaşım bozular. Lenf sistemi bu biriken sıvının hepsini uzaklaştıramaz ve cilt inceldikce bu bozukluk daha belirgin bi görünüm alarak selüliti oluşturur.

Selülit Nasıl Oluşur?

Tonlarca yük taşıyan dünyamızın dış yüzeyi son derece sağlam görünür ama depremle ortaya akan çatlaklar ve ortadan kaybolup giden kısımlar hepimizin şaşırıp kalmasına neden olur. Bu örnek her şeyin görünen kısmının altında yer alan bambaşka bir gerçeğin olduğunu anlatır. Bilincin altındaki esas yapı olan bilinçaltı, görünen huyun altındaki gerçek karakter gibi… Evlerimizde güvenle oturmamızı sağlayan en mühim unsurun “temeller” olduğu gibi… Yani kısaca özetlersek; “alt yapfnın önemi her yerde karşımıza çıkar.

Hanımların korkulu rüyası olan “selülit” problemi vücudun alt yapısında oluşan aksaklıkların, yüzeyine yansıma şeklidir. Bu şekilde vücut adeta imdat dercesine hastalığı anlatır. Tıpkı depremler gibi, cildin derinliklerinde oluşan aksaklıklar da, birbirleriyle İlişkili bölümlerin daha büyük zararlara uğramasına neden olur.
Sıra sözünü ettiğimiz alt yapıda, neler olup bittiğine bakalım.

Cildin en alt tabakasında bulunan ve adeta yağ stoku vazifesi gören hipodermisi daha önce tanımıştık. Bu kısmı oluşturan hücrelere “adiposit” adı verilir. Birer yağ deposu olan bu hücrelerin hacmi arttıkça, o bölgedeki deri de kalınlaşır. Hiçbir düzene tabi olmadan çoğalan yağ hücrelerinin oluşturduğu bu durumu bir düşünün hele. Özellikle biz hanımlarda yağ oluşumu ve yağın parçalanarak atılması arasındaki düzen bozulduğunda, yağ birikmesi meydana gelir. Bunun sonucunda ise yağ hücreleri hiçbir düzene uymadan yağ tabakasında organize olarak sürekli beslenirler. Bir kez yerleştikten sonra ise tıpkı mantarlar gibi kendi kendilerine yaşamaya başlarlar.
Dermiş dediğimiz orta derideki hücreleri ignde bulunduran ve “temel madde” adı verilen jelatinimsi madde, tuttuğu su miktarına göre değişiklik gösterir. Tuttuğu su miktarı belirli bir oranı geçtiği takdirde; kıvamı koyulaşan jelatinimsi madde, hücre ve damarlar açısından zengin olan kısmı basınç oluşturduğu çin ezer. Bu durumda o bölgedeki lifler sıkışıp bozularak dokunun sertleşmesine ve esneklik kaybına neden olur.
Temel akıcı maddenin değişmesi, içinde bulunan iki dolaşım sistemi üzerinde bir baskı meydana getirir. Bu da damarlordaki lenf debisi ve kan akışının azalmasına yani vücuda zararlı olan toksinlerin atılmasında yavaşlamaya neden olur. Anlayacağımız bu durumdan dolaşım sistemimiz de nasibini alır.
Vücutta gerçekleşen sıradan yağlanma olayında, sabit ve saf bir yağ dokusu oluşur. Selülitte ise durum farklıdır. Yağ hücreleri aşırı yağla yüklenerek bloklaşır.
Hücre ve onu besleyen dolaşım arasındaki madde alış-verişi bozulduğunda mikro ve makro nodüller oluşur. Böylece fonksiyonel olamayan ve kolayca eritilemeyen yağ hücresi toplulukları vücudumuza yerleşir. Hanımlarda salgılanan bir hormon, selülitin yerleşmesinin sebeplerinden biridir. Özellikle hamileliğin üçüncü ayında bu hormonal salgı fazlalaşarak, selülit oluşumuna müsait bir ortam hazırlar.
Selülit kılcal damar çatlamalarına, dolaşımın yavaşlamasına ve damar yetmezliğine sebep olur. Özellikle damar yollarında oluşan selülit, onları sararak kan dolaşımını bayağı zorlaştırır.

Erkeklerde yağ depolama ve su tutma özelli|| hanımlara nazaran daha kısıtlıdır. Bu nedenle erkeklerde selülite pek rastlanmaz. Biz hanımlarda ise, yağ dokusunun dikey oluşu da, yağ hücrelerinin rahatça birleşerek yerleşmesine neden olur. Selülitli bölgeye bastırdığınızda, pirinç tanesi büyüklüğünde granulier görürsünüz. Bunlar selülit oluşumunun ilk habercileridir, ileri evrelerde ise portakal kabuğu görünümüyle karşılaşırsınız. Başparmak ve işaret parmağıyla sıkıştırılan bölgede selülit varsa acı duyulur.